Yeni bir yılın heyecanı, umudu ve enerjisi ile hayatlarımıza kaldığımız yerden devam ediyoruz. Bu yıl, özellikle sağlık alanındaki umut dolu gelişmeler sayesinde, bir önceki yıla nazaran kendimizi daha bir güvenli ve umutlu hissediyoruz.
Bu güne kadar kişilerin ve olayların üzerimizde bıraktığı yükler nedeniyle belki çok yorgun belki çok umutsuz hissettik ve belki de hayattan hiç keyif alamaz olduk. Özellikle de duygusal yüklerimiz her anlamda enerjimizi aşağıya çekti. O kadar ağırlaştı ki, bazılarımız bu yükler nedeniyle rahatsızlandı, hastalandı ve hatta ilaç kullanmaya bile başladı. Kafamızın içinde hiç susmayan o korku, kaygı ve vesvese dolu ses ve devamında bu düşüncelere eşlik eden duygular, bizleri çoğu zaman kaybolmuş, bitkin ve hiçbir şey yapmak istemeyen bireyler haline getirdi. İşte yeni, yepyeni bir yıl bizler için bu anlamda çok önemli –tıpkı yeni ay dönemleri gibi- adı üzerinde YENİ, YENİLİK yani ESKİ’yi geride bırakarak, daha iyisine ve güzeline doğru ilerlemek.

Yeni bir başlangıç için geç kalmadık; bu gün yeni bir gün, bu ay yeni bir ay ve bu yıl yeni bir yıl. Hayatımıza dair, başlayamadığımız, başlayıp bitiremediğimiz ya da hep ertelediğimiz birçok yenilik için bu yıl bir başlangıç yapabilir, yepyeni versiyonlarımızı yaratabiliriz.
Yeni bir SEN yaratmak için eski SEN ile vedalaşarak, kendimiz olma alışkanlığını kırabilir, istediğimiz gerçekliğe doğru bir yolculuk yapabiliriz. Kendimizi tanımak ve zihnimizde sürekli dönüp dolaşan düşüncelerin farkında olmak değişim için çok büyük bir adımdır. Örneğin, kendimizin çok değersiz ve yetersiz olduğunu düşünüyor ve hissediyorsak, günlük hayatın içinde de değersizlik ve güvensizlik deneyimleri yaşarız. Bunun farkına vararak dönüştüremezsek, gelecekte de bunları bize hissettirecek deneyimleri ve kişileri hayatımıza çekmeye devam edeceğiz demektir. Peki bu olumsuz düşünceler nereden geliyor aklımıza? 0-7 yaş aralığında aile, arkadaş ve çevreden öğrendiklerimizden yani bilinçaltımızdan. Bu dönüşümü kendi kendimize başaramadığımız zamanlar da olabilir, böyle zamanlarda ise bir uzman desteği almak bu süreci hızlandıracaktır.
Zira günde 60-70 bin tane düşünce geçiyor zihnimizden ve bu düşüncelerin maalesef %90’ı bir önceki güne yani geçmişe ait düşünceler ve çok büyük oranda da olumsuz düşünceler. Peki bu düşüncelerin kaç tanesinin farkına varıyoruz gün içinde?
“Kader, gayrete aşıktır” der Yunus Emre, bizler gerçekliğimizi kendi düşünce ve duygularımız ile yaratıyoruz, yani şanssız ya da kader kurbanı değiliz. Kendimizi, hayatımızı ve yaşamak istediğimiz deneyimleri bilinçli bir şekilde yaratabiliriz, bizlerde bu güç var! Yeter ki bu gücün farkına varalım, inanalım ve değiştirmeye niyet edelim. Tabii biraz da emek harcamak gerekiyor. Bu yolda ustalaştıkça yaşamın nasıl da keyif ve mutluluk dolu olduğunu çok daha fazla hissetmeye başlayacağız ve inanın buna değer.
Yeniden, bıkmadan usanmadan yeniye ve iyiye doğru sevgi ve ışıkla kalın.
Instagram: zkose47
cosmos.biz
Facebook: Zehra Köse
COSMOS Eğitim ve Danışmanlık
www.cosmosturkiye.com