Ana Sayfa Aşk - İlişkiler Genellemelerce Kadınlar…

Genellemelerce Kadınlar…

kadın gücü

Kadınlar; zayıftır, sinirliyse kesin regl dönemindedir, tek hayalleri evlenmektir, siyaset ya da spordan anlamaz… Kadınlar için söylenen bu genellemelerin listesi uzar gider. Bu yazıyı yazarken, dünyanın her yerinde, kadınların bunlardan en az birine maruz kaldığını/kalabileceğini bilerek ancak kabul etmeyerek yazıyorum!

Bu genellemeleri tek tek ele alacak olursak…

  • Kadınlar çok güçlüdür/çok zayıftır: Sevgili dostum, güçlü veya zayıf olmak canlılara, insanlara özgüdür. Bunun kadın veya erkek olmakla ilgisi yoktur!
  • Kadınlar sinirli ise kesin regl dönemindedir: Yaşanılan bu fizyolojik olay hakkındaki genellemenin, yaptıklarından dolayı ortam gerildiğinde durumu lehine çevirmek için kullananların uydurması olduğunu düşünüyorum. Ortalama 5 günden yılda 60 gün yaşadığımız bu olaya biz alıştık, sinirimiz ondan değil, herkes alışsa ve gerçeklerle yüzleşse iyi olur.
  • Tüm kadınların hayali masal gibi bir düğün ve evliliktir: Kişilerin istek ve arzularına göre şekil değiştiren, kadın veya erkek olmalarına bağlanmayacak bir durumdur evlilik hayali… Kadın veya erkek fark etmez, evlilik bazı kişilikler için hiç de uygun olmayan bir yaşam şekliyken kadınların tarihte sadece bunun için yetiştirildikleri ve bunun onlar üzerindeki baskılarını da unutmamak lazım… Zamanla bu baskılar, şatafatın ve ilginin anlık verdiği haz ile birleşerek birer başarı unsuruna dönüştürülse de her kadın bu tür hayaller kurmuyor!
  • Kadınlar araba kullanamaz: Yoo, kullanabilir. Başka ne denir ki… İşte bu yüzden genelleme yapmamalıyız! İnsan olarak başarılı ve başarısız olduğumuz konular vardır ve bu sadece kadın olmakla ilgili olamaz.
  • Saçı uzun aklı kısa: Tam bir cinsiyetçi söylem. Saç modeli, dış görünüşü, kıyafet tercihleri kimsenin akıllı veya aptal olduğunu göstermez. Asıl 21. yy’da halen bu genellemeyi yapanların aklından şüphe etmeliyiz!
  • Kadınlar siyaset, bilim ve spordan anlamaz: Tarih yanılmaz! İlk kadın maratona katılan Kathrine Switzer 1976 Boston maratonunda sadece koştuğu için saldırıya uğramıştı. Kadınların koştuğu zaman bacaklarının kalınlaşacağı, rahminin düşeceği, çocuğunun olmayacağı gibi safsatalara inanılmıştı. Kadınların yıllarca bu alanlara girmesi engellendi, doğuştan bir değersizlikle hayata başlayan ve yıllarca çabalayarak kendine yer edinme çabasında olan kadınlara hiçbir şey altın tepside sunulmadı! Ancak onlar almasını ve isimlerini tarih kitaplarına yazdırmayı bildi.
  • Kadınlar alışverişe bayılırlar: İnsanlar bayılırlar, sadece kadınlar değil! İnsanlar satın almayı, alım gücünün verdiği zevki ve gösterişi severler. Alışveriş ihtiyacının tüketim çılgınlığına dönüşmesi, kapitalizmin bize dayatmasıdır. Her kadın alışverişi sevmez, her erkek de alışverişten nefret etmez, lütfen bu genellemeyi de düzeltelim.
  • Her kadının hayali anne olmak/ çocuk sahibi olmaktır: Kadınlara içgüdüsel ve fizyolojik olarak verilen bu güzel özelliğin görev haline getirilmesi ve dayatılması asla doğru değil. Hatta keşke bazı İNSANLAR hiç ebeveyn olmasa. Her kadının nihai amacı çocuk sahibi olmak olmamalı. Hayatımız boyunca birçok kimliğimiz var, insan olmak, kadın olmak gibi fakat anne olmak kadınların seçimi olmalı.
  • Evi çekip çeviren kadındır, kadın yemek yapmayı bilmelidir: Birilerinin yine üzerinden sorumluluk atmak için uydurmuş olması mümkün olan bir genelleme. Koca bir cinsi etkilediğinden dolayı kuyuya taş atanın peşinden gidildiğine inanıyorum. Kadının da erkeğin de görevleri günümüzde evde, işte, sosyal hayatta saymakla bitmez. Hayatı paylaşmak, sorumluluk almak, çekip çevirmek, yemek yapmak, çocukla ilgilenmek veya dışarıda çalışmak kadına veya erkeğe, yani tek bir cinse özgü değildir.
  • Kadın kadının düşmanıdır: Erkeklerin sevdiği veya sevmediği hemcinsi olması kadar, kadınların da anlaştığı veya anlaşamadığı insanlar olasıdır. Eğer bu genelleme başka bir kadınla aldatma ile ilgili ise sadakatsizlik de tek bir cinse bağlı değildir. İlk aldatan ve arayışa giren karşı cinsinizdir. Bu genellemenin birbirine zarar verme boyutuna ulaşması kadınlıkla alakalı değil, psikolojik bir sorun veya kişisel bir tercihtir.

Bu genellemeler uzar gider… Kısacası, insan ırkının yarısı olarak biz bu genellemeleri kabul etmiyor ve artık tarihin tozlu raflarına kaldırılmasını istiyoruz. Ömrümüz buna yeter mi? Bilemeyiz…

Eminim sizin de aklınıza bir sürü gelmiştir. Genellemelerin erkekler için olanlarına da aynı samimiyetle karşıyım…

 Sonuç olarak her şey kadın, erkek olmakla ilgili değildir, her şey insan olmakla ilgilidir.