Herkese yeniden merhaba!
Bugün iki yıldır paylaşmayı beklediğim, dinlemeyi ve sahnede söylemeyi çok sevdiğim Mehmet Güreli’nin “Uçurtma” adlı şarkısının cover versiyonunu YouTube’da yayınladım.
Her şarkı paylaşmamda olduğu gibi bir mutluluk vardı içimde tabii ki. Ama bunun yeri biraz ayrı oldu. İki sene önce bu şarkıya cover yapma kararı aldığımda bunu o zamanlarda bana destek olduğunu düşündüğüm menajerime danıştım. Uzun süredir birlikte çalıştığımız Caner Karamukluoğlu ile de hemen güzel bir kayıt aldık, şarkının demosunu kısa sürede hazır hale getirdik. Çok uğraşmadık, nasıl hissettiysek o şekilde döktük notalara. Aklımda daha sade, daha yumuşak ve daha narin bir tavır vardı, Caner sayesinde bunu gerçekleştirdiğimi düşünüyorum.
Her şey iptal oldu!
İşin diğer bir heyecanlı kısmı olan klip çekimine gelince o menajerime danıştım. Hemen klip çekmemi söyledi ama bu konuda onun yardımına ihtiyacım vardı, şimdiki Naz yoktu henüz! Günlerce, aylarca bekledim bana bu konuda yardım etmesini. O yardım etmeyince, kayıt günü şarkıyı söylerken Caner’den beni videoya çekmesini istedim. Tamamen ilk yayınladığım şarkım “Yoksun” gibi olacaktı klibi görünüşe bakılırsa. Ama daha fazla ertelenmeye o kadar tahammülüm kalmamıştı ki, böyle bir şarkının klibi profesyonel olması gerekirken kendimi tekrara düşüyor olmak beni korkutmamıştı. Aradan geçen koskoca zamanda hiçbir şey paylaşmadığım için istatistiklerim düşüyordu. Haftada bir menajerime yaptığım hatırlatmalardan da sonuç alamayınca gözümü kararttım. Lakin bir yere bağlı olduğunuzda, yapacağınız eserlerin bildirimini o yere de yapmak durumunda olduğunuzdan -daha doğrusu afiş, YouTube’a şarkı girişi, kapak fotoğrafı düzenlemesi gibi birçok işlem için onlara ihtiyacınız olduğundan- klibi çektikten sonra öylece yükleme yapamıyordunuz. Ben de mecburen klibi menajerime gönderdiğimde, bana “Ben sana klip çek demedim ki” tarzında bir geri dönüş aldım. O tek bir cümle beni psikolojik açıdan o kadar etkiledi ki, şu an bunu yazarken bile yeniden yaşıyorum adeta o anı. Dolayısıyla tabii ki klip de iptal oldu, şarkı da…
Ayrılamayan sevgililer…
Kendisiyle yollarımız nihayet ayrıldığında ise, birkaç ay sonra telefonumda çekilmiş olan o videoya bakınca içimde bir şeylerin burkulduğunu hissettim. Engellenmiştim ve buna “Peki” demiştim. Hal böyle olunca, ben de “Uçurtma”ya iki yıl sonra bile olsa daha iyi bir klip çekme kararı aldım ve şarkının yayın tarihinden tam iki gün önce klibimizi çektik. Ortaya tahminimden çok daha güzel ve içime sinen bir klip çıktı. Klipte, dargın ama ayrılamayan iki sevgiliyi anlattık. Sonunda ise “Yoksun” klibime bir gönderme yaptık. Aslında Naz, hâlâ o mikrofonun ve o kulaklığın yanındaydı… Şimdi geriye dönüp bakınca, o menajerim iyi ki de beni engellemiş bu konuda. Hem çok daha iyi bir klip çıktı yeryüzüne hem de daha özgüvenli ve başarısını her an her solukta hisseden bir Naz çıktı…
Demem o ki, karşılaştığınız her engel ille de engel görevi görmeyebilir. Hatta bazı engeller iyi ki var, bizim de onları engelleyebilmemiz için bir fırsatlardır belki de.
